“BLACK STOCKING FC” Kuruluyor ; Ne var ki Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehliaaai göze alan bu gençlerden deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan) eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar ve 1899 yılında da devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ‘nü kuruyorlardı.
Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.
1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri amaç karşısında birer araçtırlar.
Ayrıca İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896) Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından Elpis (1900) takımının Rumlar tarafından Black Stocking (1899) Beşiktaş Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir
KADIKÖY FUTBOL KULÜBÜ Kuruluşu Ama yine de aradan geçen birkaç yıl içinde aynı gençlerin bir bölümü aralarına yeni katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa’nın kahvehanesinde muntazaman toplanıyor ve 1901 yılında da bu kez isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgiye yaşadığı yakın tarihi yazılarında bütün ayrıntıları ile canlandıran üstad Sermet Muhtar Alus’un 1951 senesinde Tarih Hazinesi Mecmuası’na yazdığı “Kadıköyü’nde İlk Futbol” isimli makalesinde rastlıyoruz ;
Aslı gibidir) : “ Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey’in anlatışına bakılırsa futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa daha bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını yerine getirmiş elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü yakası kol kapakları beyaz öbür tarafları kırmızı pantolon keza beyaz. Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler. Moda’daki İngilizlerden Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri’nin rivayetine göre ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey) Emced Bey Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Beyler Reşat Danyal Bey Hafız Mustafa Topçu zabiti Cevdet Bey Eşref Bey Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey Mekteb-i Sultani’li Daniş Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey Sarı Şevki.
Haftalık Malumat Mecmuası sahibi Baba Tahir’in yevmi (günlük) Fransızca Servet Gazetesi bu maçlara dair teşvik yollu bir yazı neşretmiş. Fırsatı kaçırmayan namlı hafiyyelerden (gizli görevli polis) biri Sultan Hamid’e hemen jurnali(haberi) uçurmuş: “ Kadıköy gençleri Veliahd- i Saltanat Reşat Efendi (Sultan Reşat)’nin himayesinde (korumasında) bir cemiyet teşkil eylemişlerdir (oluşturmuşlardır). Beray-i ubudiyet (kulunuz olarak) nazar-ı dikkat-i hümayunlarınızı celp ederim (padişahımın dikkatlerini çekerim). Ferman.”
Ve tabii ki yine rejim ve futbolun haram sayılması nedeniyle dini baskılı ancak daha sıkı hafiye baskısı sonucunda da zaptiye teşkilatının baskınıyla bu girişimler de yine engelleniyor ve Kadıköy’lü gençler bir kez daha dağıtılıyordu. Ne hazin bir kaderdir ki Olimpiyatların Atina’daki açılış gününe rastlayan 6 Nisan 1896 tarihinde Tatavla (Kurtuluş)’da bir gurup Rum vatandaşımızın teşebbüsüyle “Tatavla - Heraklis Jimnastik Kulübü” şaşalı bir biçimde tabii ki de kurulurken ondan iki yıl sonra tamamen Türk gençlerinden oluşarak kurulmaya çalışılan “Kadıköy Futbol Kulübü” mevcut rejim nedeniyle hemen kapatılıyor kurucuları ise sürgün edilmekten zor kurtuluyordu. Bu durum Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini en az 5 yıl geciktirecek ve yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temeli de yabancı egemenliği ve anlayışı ile atılacaktı.
İşte İstanbul’da hem Pera yakasında hem de Kadıköy yakasında oturan ecnebi (levanten) ve gayrimüslim vatandaşlarımızın törenlerle kurdukları ilk kulüplerinin yaşama hakkını elde etmelerine karşın yine kalpleri spor aşkı ile çarpan Kadıköy’lü Türk gençlerimiz tarafından girişilen her iki cesurane teşebbüsün gerçekleşememesi onların içindeki bu ateşi söndürmüyor aksine Kadıköy’de bir futbol kulübü kurmalarına hiçbir kuvvetin engel olamayacağı gerçeği ile daha henüz ismi bile belli olmayan ve fakat ki Kadıköy’ün bağrından çıkacak ve gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak bir kulübü kurmaları için sadece sayılı yılların kaldığını da sanki artık iyiden iyiye hissediyorlardı.