nefret 11

Fikret eve doğru yaklaştı. Kar yağıyordu. Üzerindeki siyah mont, beyaz noktalarla doldu bir anda. Ellerinde tüfek olan adamlar yavaşça köşke yaklaştılar. Kapı açıktı. Hemen girişteki iki adamın cesetleriyle karşılaştılar. Fikret belinden tabancasını çıkardı. Üç adam köşkün salonuna

girdikleri anda yukarıdan Tarıkın sesi duyuldu. Fikreeett diye seslendi Tarık. Biz buradayız. Tarık sen misin? Dedi Fikret. Evet dedi Tarık, Aytende yanımda, ikimizde iyiyiz. Fikret derin bir nefes aldı, ohhh dedi Tanrıya şükür. Merdivenlerden yukarıya çıktı. İki

adam el sıkışıp sarıldılar. Ben dedi Fikret, buraları toparlarım, siz ikiniz hemen helikoptere binip gidiyorsunuz. Nereye dedi

Ayten. Şimdi bana soru sormayın dostlarım dedi Fikret. Helikopterdeki arkadaşa emanetsiniz artık. Merak etmeyin emin ellerdesiniz. Tarık perdeyi aralayıp bahçeye baktı. Siyah takım elbiseli bir adam helikopterden indi. Bir sigara yakıp köşke dikkatle baktı. Sonra döndü ortası kesilmiş kapıya doğru yürüdü. Kesikten dışarıya çıktı. Tarık Fikrete dönüp, kim bu adam? Diye sordu.

İlk başından gitmemiz gereken kişi dedi Fikret. Ama ben karşımızdakilerin `isimsizler` olabileceğini bir an bile düşünmemiştim. Bunu nereden bilebilirdim ki? İsimsizler de ne demek oluyor? Dedi Ayten. Tarık bahçeye baktı tekrar. Siyah takım elbiseli adam kesikten içeriye girdi. Köşke doğru yürüdü. Bahçenin ortasında durdu. Tarıkla gözgöze geldiler. Adam yürümesine devam edip köşke girdi. Merdivenlerden çıktı. Gitmeliyiz dedi Fikrete bakarak. Aytene elini uzattı, ben Selim dedi. Tokalaştılar. Sonra bir iki adım atıp Tarıka elini uzattı.

Birkaç dakika sonra üçü helikoptere bindiler. Araç hemen havalandı. Fikretle vedalaştılar. Sabah olmak üzereydi. Hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. Dağları tepeleri aşarak ilerlediler. Bir ara aşağıya baktı Tarık. Şimdi altlarında deniz vardı. Kimse konuşmuyordu nedense. Sessizlik hakimdi. Selim bir dosyanın kapağını açtı. Başını eğdi, onu okumaya koyuldu. Aytenle gözgöze geldiler. Sonra bakışlarını Selime çevirdi. Otuzlu yaşların ortasındaydı Selim. Pek konuşkan birine benzemiyordu. İnce, uzun boyluydu. Sert bir yüzü vardı. Kimdi bu adam? Fikret neden

bizi ona emanet etti diye düşündü Tarık. Selim elindeki dosyayı kapadı. Bir an ikisine baktı. Öncelikle geçmiş olsun dedi. Aşağıda akıp giden denize baktı bir an. Benim kim olduğumu merak ediyorsunuz biliyorum. Ama bunun tam bir cevabı yok malesef. Bilmeniz gereken tek şey devletten biri olduğumdur. Beni bir polis veya jandarma gibi düşünebilirsiniz. Bir süre

birlikte yaşamak zorundayız. Sizin hayatınızı kurtarmak adına. Ondan sonra herşey yoluna girince. Hayatınıza kaldığınız yerden devam edeceksiniz.

Ama Tarık ve Ayten olarak değil. Siz şu andan itibaren resmen ölüsünüz. Başka isimlerde, belkide başka ülkelerde yaşayacaksınız. Bunların hesabını yapmak yada kesin bir şey söylemek için daha erken. Kesin olan tek şey asla eski hayatınıza geri dönemeyeceğinizdir. Biliyorsunuz şu anda hayatta olmanız bile büyük bir şans. Hem sizin, hemde bizim için. İkiside adamın söylediklerinden dehşete kapılmışlardı. Bir süre sessizlik oldu. Selim bir sigara yaktı. Aşağıya baktı. Artık altlarında deniz yoktu. Şimdi yüksek dağların üzerinde ilerliyorlardı.

Helikopter gittikçe yükseliyordu. Tarık kim bunlar? Selim bey dedi. Mafya filan gibi bir şey mi? Hayır hayır

dedi Selim, kesinlikle mafya değiller. Mafya bunların yanında oldukça basit kalır. Sigarasından bir nefes çekti. Aşağıda akan dağlara, tepelere baktı.

Bir saattir havadaydılar. Gündüz olmuş, ortalık aydınlanmıştı. Uzaklarda. Yüksek dağların bittiği yerde denizin ucu görünüyordu. Mafya başka

bir şeydir dedi Selim. Bilinen bir şeydir mafya. Bilinmeyen, kimsenin bilmediği bir takım oluşumlar her zaman olmuştur. Bu seferki son

yıllarda bütün dünyada çıkan yeni bir hastalık diyebilirim. Biz buna isimsizler dedik. Avrupadaki benzerlerine kayıp insanlar deniyor. Amerikada onlara kayıtsızlar diyorlar. Kimsenin bilmediği kayıtsız insanlar. Bir ismi olmayan, anne babası evi olmayan insanlar. Kimlikleri yok. Onların bu

dünyada var olduğuna dair en küçük bir belge bile yok. Sokak çocuklarının arasından çıktıklarını tahmin ediyoruz. Tahmin diyorum, çünkü bu adamların ne olduğuna dair kesin bir bilgiye ulaşmak imkansız gibi bir şey. Düşün bir kere, hayatta hiç bir belgesi olmayan

birini nasıl takip edersin. Bunlar çok karışık dedi Ayten, gerçekten bütün bunların bizimle ne bağlantısı olabilir ki? Tarık beyin karısı dedi Selim. Onun ismi Nazan değil. Gerçek Nazan şimdi büyük ihtimalle, boş bir arazide. Bir çukurun içinde çürüyor olmalı. Veya açık denizin ortasında. Belinden çelik telle bir taşa bağlıdır. Balıklar tarafından yenmiş bir iskelet haline gelmiştir. Yani dedi Tarık benim evlendiğim kadın isimsizlerden birimiydi? Kesinlikle dedi Selim. Peki dedi

Tarık benimle neden evlendi o zaman? Yani bunun hiç bir anlamı yokki. Bu adamlar bizimle neden uğraşmış olsunlar. Onun dedi Selim, yerine geçtiği kız. Yani Nazan, normal bir ev kızıydı. Sıradan bir insandı. Peki onunla neden uğraştılar sence? Onu neden öldürüp yok ettiler? Gencecik bir kızdı. Daha hayatının baharında bile değildi. Bunlar bazen oluyor malesef. Bu seninle yada o zavallı kızla ilgili bir şey değil. Sizi kullanıp öldürürlerdi. Bu onlar açısından çok basit bir konu.

İyide dedi Tarık, o zavallı gerçek Nazanı neden kullanma ihtiyacı duydular? Ne için kullandılar onu? Böylesine güçlü insanlar ondan ne istediler? Bazen saklanmaları gerekir dedi Selim. Dedim ya bunların kimlikleri yoktur. Başka bir insanın hayatını

onu öldürerek çalarlar. Genelde sorunlu, yada kimsesizleri seçerler. Ama bazen Nazan olayında olduğu gibi aceleye gelen durumlarda olur. Ya kendi içlerinde yada başka bir şekilde birşeyler olmuş olmalı. Bir süre saklanmaları gerekmiştir. Hepsi bir yerlere dağılmışlardır. Sonra

ortalık durulunca Turan tekrar ortaya çıktı. Yada adı her neyse o adam. Helikopter alçalmaya başlamıştı. Dağların zirvesinde büyük bir çiftliğe doğru iniyorlardı. Bir düzlüğün üzerindeydi çiftlik. Kar yağıyordu. Yüksek dağın yamaçlarında deniz vardı. Açıktı deniz. Sonsuzluk gibiydi.

saol

bisi diil

saol canım

saol cnm

onemli diil cnm

saol cnm güzeldi

onemli diil bitanem

sğl cnm

sağol